Pages

18 Kasım 2012 Pazar

Lezbiyen Evlilik & Trans Evlat


Abd'de örnek olası bir çift  Pauline Moreno ve Debra Lobel. Dünya üzerinde pek çok lezbiyen çift bulunmakta ama onları ayıran durum ne, şu; 2 yaşında evlat edindikleri çocukları, belli bir yaşa geldiğinde transgender olduğu ortaya çıkıyor. Çift o kadar bilinçli ki çocuğun fikrini önemseyip onun çizdiği hat doğrultusunda onu yönlendirmişler. Çocuk 2000 doğumlu adı kendisinin benimsediği haliyle "Tammy Lobel". Kendini kadın olarak gördüğü için ailesi de 11 yaşında hormon bloklama operasyonunu gerekli hekimlere uygulatıyor, bu sayede erkek fiziksel görünümü elde etmesinin önüne geçiyorlar gelişme çağında. Şimdi sorabilirsiniz, peki o yaştaki bir çocuğun kararı sağlıklı olabilir mi, gerekli uzmanların da zaten desteğiyle bu süreci yürüttükleri için onların da en ufak bu yönden bir sapma olacağından şüpheleri yok, ama olur ya belli bir yaş aralığında 14'lerinde mesela kadın bedenine ait hissetmediğini söyledi çocuk, o zaman da tekrardan çocuğun tedavisini yapan uzmanlar çocuğa kadın hormonu salgılayan ilaçları almayı bıraktırıp, erkek ergenlik hormonlarının çocuğa yüklenmesini sağlayacaklarını belirtiyorlar.

Bu durumun nasıl olduğu vereceğim linkte çok net bir şekilde anlatılıyor ve her adımında sağlıklı bir süreç yürüyor.

Sürece olması gerektiği noktada müdahale etmenin sağlıklılığı bir kez daha kendini ispatlıyor.

Biyolojik cinsiyet vücutta kendini tam anlamıyla göstermeden gerekli tedbirler alınınca ilerki hayatta çocuğun topluma adapte olmasında inanılmaz bir kusursuzluk yaşanacaktır.

Sağlıklı bir cinsiyet geçiş süreci böylece mükemmel bir şekilde tamamlanacak gözüküyor, bunun aynısını kim petras örneğinden hatırlıyoruz.

Çocuk 2000 doğumlu olduğuna göre oturup bekleyelim birkaç sene sonra bu zamanında alınan isabetli kararın çocuğa yansımalarını.


Bu da şunu kanıtlıyor. bir insan cinsiyetini çok küçük yaşlarda tayin edebilir, bunun kararını verebilir. bilimsel uzmanlar da yardımcı olursa bu süreç sorunsuz bir şekilde akar.


Bu başlığı kullanmamın sebebine gelince aslında bu çok basit. toplumsal cinsiyet, cinsellik, cinsiyet hakkında bulundukları durum itibarıyla zaten bilinçli olan bir lezbiyen çift, çocuklarının içinde bulunduğu "transgender" durumu işin bilincinde olmaları sayesinde sorunsuz sürdürmekteler.  Şu da ortaya çıkıyor ki eşcinsel evliliklerindeki çocuklarda sağlıksız, olumsuz bireyler topluma salınır inancı bu örnekle yıkılıyor. çocuğunun hakkını, onun kararlarını çekirdeğinden , en küçük halinden itibaren özümseyen lezbiyen çift onun ruhsal olarak mutlu bir aile çatısı altında büyümesini sağlıyor.

En sağlıklı heteroseksüel aile yapılarında bile inanılmaz ebeveyn trajedisi yaşanırken, bu çiftin çocuğu mutlu bir şekilde gündelik yaşantısına devam ediyor.

Şimdi durum bu haldeyken kim, hangi gerekçeyle eşcinsel evlilikteki çocukların geleceğinin çarpık bir halde geleceğe evrildiğini?

En çağdaş, bilimsel methodlarla önlemler alınarak giden bir cinsiyet geçiş süreci yaş ne olursa olsun, kime ne olumsuzluk katabilir?

Bugüne kadar sıklıkla duyduğumuz o yaştaki çocuk ne bilir gibi en ufak bir bilimsel dayanağı olmayan bir söylem hangi zemine oturur buyrun siz düşünün.


 İki lgbt durumun ne kadar sağlıklı bir şekilde birbirini izlediğini; duyarlılığın, sevginin iyi bir geleceğin önündeki engelleri nasıl aştığını bu sayede görebiliyoruz.

Ne mutlu dünyaya önyargısız bakabilene. Ne mutlu "öz" mutluluğu ve sonuçlarını görebilene.

http://www.dailymail.co.uk/news/article-2043345/The-California-boy-11-undergoing-hormone-blocking-treatment.html

Not: Bazı kısımlar da ufak hatalı veriler vermiş olabilirim ama aşağı yukarı durum bu şekilde. Linkte lütfen kendiniz en sağlıklı şekilde inceleyiniz.

4 Kasım 2012 Pazar

Fatmagül Berktay-Christine De Pizan

Bildiğimiz tarih boyunca kadınların ezilmesi durumu, şu ya da bu derecede, bütün toplumlarda gördüğümüz bir olgu; ama buna sistemli bir karşı çıkışı her zaman görmüyoruz. Bu sistemli karşı çıkış, elbette belli toplumsal ve tarihsel koşullarda ya da belli koşulların ortaya çıkmasıyla gündeme gelir. Dolayısıyla Türkiye’de feminizmden söz etmeden önce, böyle bir karşılaştırmalı çerçeve çizmekte yarar vardır. Ben bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Tarihe baktığımızda karşı çıkışın, direnmenin ipuçlarını ve örneklerini görürüz, ama bu karşı çıkış ister istemez çok uzun bir zaman dinsel bir çerçevede sürdürülmüş ve Batı’da iyice geri bir noktadan, bir savunma noktasından gerçekleşmiştir. Bu, kadının da insan olduğunun kabul edilmesi noktasıdır. Takdir edersiniz ki bu iyice geri bir noktadır, yani lanetli Havva, ilk günahın müsebbibi olan Havva imgesinin reddedilmesinden hareket etmek zorunda kalınır. Hıristiyanlığın doğuşu ile birlikte, kadınların Kutsal Kitap eleştirisi de ortaya çıkar. 14. yüzyılda kadınlar adına konuşan Christine de Pisan, "Hiçbir günah kadınınki kadar büyük değildir diyorlar ama, kadınlar adam öldürmezler,kentleri yerleri bir etmezler, halkı ezmezler, toprakları yağmalamazlar, kundakçılık yapmazlar, ya da sahte sözleşmeler düzenlemezler. Kadınlar nazik, şefkatli, yardımsever, alçakgönüllü, basiretli varlıklardır. Evet, Havva günah işlemişti ama Adem de ondan iyi sayılmazdı" derken bu savunuyu dile getirmektedir. Hıristiyanlığın ilk dönemleri ile sonraki dönemleri arasında da kadınlara yaklaşım açısından farklar vardır, ancak var olan ataerkil paradigma hiçbir zaman bütünüyle reddedilmez, çünkü ister istemez siz bir dinsel çerçeve içindesinizdir ve o çerçeveyi tümüyle sorgulamak ve reddetmek yerine onun içinde bazı düzeltmeler önermek zorunda kalırsınız, bu nedenle "Kadınlar o kadar da kötü değildirler" diye bir savunma yapsanız da o çerçevenin, matriksin kendisine meydan okumuş olmazsınız.

1 Kasım 2012 Perşembe

Noam Chomsky Style & En Anarko Gangnoyik Yoruma Merhaba

Massachusetts Institute of Technology (MIT) ve Noam Chomsky işbirliği tarihin gördüğü görebileceği en anarko gangnoyik yorumu gözler önüne serdi.(03.20'ye dikkat)