Sonra, bir gün, öylesine, değişiklik olsun diye, halk ekmek fırınına uğradım, mümkünse, tam buğdaylı kandıralı kandırılma ekmeği ver, dedim ustaya. Dişlerinin arasından gördüğüm altınla birlikte, sırıtarak: "Bu aralar bu çok gidiyo abla, ocağa incir ağacı diktiriyomuş, gelecek beklentili gazı şıp diye indiriyomuş, dedi." ver bi' tane o zaman dedim ve ayrıldım, ne de olsa ben bir halktım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder