Pages

21 Eylül 2010 Salı

Sanal Ötenazi

Ülkemizde genelde işleyen bir model vardır.
Hasta bir insan vardır ortada ona bir hap verilir o yutulur.Daha sonra o sahte insanın iyileşmesi beklenir beklenir de beklenir,ama o hap hastaya tesir etmez,daha sonrasında etkisi arttırılmış başka renkte olan haplar verilir üçgenli yuvarlamsı dikdörtgen biçiminde olanı bi güzel afiyet yutulur,amma velakin sonuç değişmez çünkü hastalığın aşısı ona bir güzel enjekte edilmiştir.İşte o andan itibaren hastaya yapılabilecek en ufak bir tedavi şansı yoktur.Çünkü o artık haplarla uyutulmuştur.Hemde öyle bir uykuki,bundan sonra gelecek olan renkli haplara banamısın bile demeyecektir…Burada söz konusu hasta Türkiyedeki bir kesim insanlardır,hapı servis eden doktor beyde üst makamlarda bekleyen kalantorlu amcalarımız,bürokratlar,devletin en üst yerine çöreklenmiş göbeği şişkin rant beyleridir.Bu rant beyleri sürekli türlü türlü kılıflar uydurarak aramıza sızıp insanlarımızın bir avuç özgürlüğüne göz koymuşlardır.Bu kimi zaman gerçek hayatta gün yüzü bulur kimi zaman sanal yaşamda vuku bulur.Bunun sanal hayat olanı için konuşmak gerekirse sürekli girdiğiniz müptela olduğunuz sitelere girdiğinizde bir gün şöyle bir yazıyla karşılanarak bu durumun içine sizde dahil olabilirsiniz;”Bu site mahkeme kararıyla erişime engellenmiştir”.Aslında bu engelleme hadiseleri Türk milleti için yeni bir şey değildir 80 darbesi ve sonrasında özgürlüğün önüne koyulan engellerle bünyeler özgürlüğün karşısına koyulan geçilmez tonluk kayalara alışmıştır,ancak bu seferki biraz farklı olarak 2000′li yılları yaşadığımız şu devirlerde olay internete sıçramıştır.İnternetten bu insanların hayatını sömürme özgürlüğü devam etmektedir.Siteler kapatılır,sitelere erişim engellenir bazıları için o mahkeme yazısı konurken demirbaş olmayan kimi sitelere bunu yazmaya bile gerek görmemişlerdir.Bunlardan belki birkaçı ancak binbir zorluklarla açılmaktadır.Bu kapanan sitelere birkaç gün önce 2 site daha eklendi Myspace ve Last.Fm…Bu 2 sitenin amacını anlatmaya sanırız gerek yok,çünkü öteden beri bilinen iki site bunlar…Siteler kapandıktan sonra belli bir zaman bekledik ancak ne internette nede basında bu 2 sitenin kapanmasına dair en ufak bir iki kelime dahi göremeyince gene bir “kapattık,bitti gitti” zihniyetiyle karşı karşıya olduğumuzu anlamak zor olmadı.Ancak olaylar bu kadar kolay gelişemeyecekti.Gençlerin sıklıkla rağbet ettiği bu siteler aldığım haberlere göre nihayetinde açılmış yada açılma aşamasında…Ama böyle artema gibi aç kapa sistemi gibi bi durum bizim derdimiz değil,bizim derdimiz “bakın öyle müzik falan özgürlükmüş boşverin,uyutulmaya haplara muhtaçsınız hiç uğraşmayın” zihniyetinin halen dayatılmakta olmasıdır.
Bu kısmı bir tarafa bırakalım bu sitelerin kapatılma aşamasındaki düşünceler de bana biraz sakıncalı geliyor.Bizim amacımız telif yoksa yasak falan değil asla demiş Müyap başkanı Bülent Forta bey…Bu noktadan itibaren 2 şey tartışacağız.İlk önce bu kapatılma nedenlerinde dönen muhabbetlere şöyle bir göz gezdireceğiz sonrasında bu kapatılma olaylarının müsebbibi şahıs hakkında konuşacağız…
Bu 2 bahsi geçen sitelerle ilgili biraz bilgi vermek gerekirse bu iki site içinde telif haklarına saygılı siteler olduklarını düşünüyorum.Örneğin Myspace’te şarkı tagleri değişitirilerek konulan telif hakları konulan parçalarda bile hemen o konulan parçayı kaldırarak koyan üye hakkında bir uyarı verip 2.bir bu tarz bir girişim durumunda o üyeliği iptal edebileceklerini belirtiyolar.Last fm’de zaten skroplama denilen bir sistemle üyelerin kendi bilgisayarlarında dinledikleri parçaları diğer insanlara da gösterme sistemi işlediği için,kesinlikle bir download olayı yok.Amatör müzisyenlerin seslerini duyurmalarının bir noktası,yeni müzikler keşfederek beyinlerimizdeki müzik kütüphanesine yeni arşivler ekleyip geçenlerin müzik dağarcığının gelişmesi sanırız ki birilerine fazla gelmiş olacakki onların bu haklarının önüne hemen koca varilleri dizme yoluna gitmekteler.
Yasaklamanın aktörü kısmına geçecek olursak Bülent Forta isminden biraz bahsetmek gerekir.Kendisi Müyap denen kuruluşun başkanı olmakla birlikte aynı zamanda Ada Müziğinde sahibi.Biyografisinin arka sayfalarına göz atmak gerekirse eski Dev Yol’un üyelerinden biri olduğunu görüyoruz.Aklımızı çelen şeyse geçmişte bu kadar Sol olayların içinde yer alan hatta sermaye karşıtı kapitalist karşıtı düşünceler uğruna hapiste yatmış bir kişinin şimdi nasıl olurda mülkiyetin bireyselliğin yılmaz savunucusu olmasıdır,yıllar geçmiştirde ne değişmiştir,sanırız devrim ateşinin sıcaklığı kendisinide fazla sarmamış olacakki karşı koyamadığı düzenin kucağına bir an önce düşmüştür.
Anlaşılan şu bir gerçekki artık kapatılmak istenen sadece siteler değil aynı zamanda üretken gençlik,düşünmek isteyen düşünen beyinler… 


23-09-2009 tarihinde kaleme alınmıştır.
Enhanced by Zemanta

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder