Pages

10 Şubat 2013 Pazar

Merhamet

Vicdan edilgendir, merhamet etken. Otobüs durağında beklerken merhamet, bineceği otobüs hiç gelmez. "vicdan"la yanlış otobüslerde yol alınır. Geçici heveskâr bir eylem ile direksiyon kontrolü vicdanda olur. Vicdan gereklidir. dünyanın kalbi ondadır. Eh be, birazcık sende bu bulunsa böyle olmazdın denir kimi kimselere. Ancak vicdanının sesini dinleyen çoğu zaman insana ait bir trajedi karşısında bu sızlamanın sesini duymak dışında bir şey yapmaz. Vicdanın bir sonraki adımı elini taşın altına koymaktır. Vicdan merhametle etkileşime geçtiğinde anlam kazanır. Bakmayın öylesi zavallı gibi görünen bir görüşünü olduğuna "merhamet"in. mağrurluğundan gram ödün vermez. Vicdan gibi çeşitli boyutları olan kimi zaman sanal bir hüviyete bürünen bir karakter taşımaz. Bir eylemliliği ihtiva ettiği için kendi başına bir çaba söz konusudur. Çabayı gerçek manada merhametin kılığında görürüz. Acımanın negatif boyutunu tam anlamıyla simgelemez. İçindeki bu takdir edilesi "çaba", acınma hüllesini bertaraf eder. Bu yüzden değerlidir kendisi. Az bulunur 24 karat altındır. şimdi işte afrika için işlettiğimiz, işletilen vicdan muhasebesinin neden bir işe yaramadığı üzerine konuşabiliriz. vicdanının sesini ömrü boyunca dinlemiş ancak biteviye kendini düşünen hesaplarıyla timsah gözyaşlarını esaslı bir gayrete dönüştürmemiş insanın arkasındaki hiçbir işe yaramayan duruş buradan kaynaklanır. hapishanedeki haksız yere yatan kitleler, reel hayatta dramatik anlara her zaman tanık olanlar hayat bunlarla doludur. Hayat bunlara vicdanı sızlayan cağnım nadide insanlarla doludur. Mamafih, merhamete dönüşmeyen vicdan ancak sızlamakla yetinir. merhamet hali hazırda bir metafordur. Muadilleri "aktivizm", "harekete geçme", "çaba" gibi şeylerdir. Niteliği, içeriğinin neyle doldurulacağı kişinin, birkaç kişinin kendilerine bağlıdır. Vicdanın 200 kilogramlık kayasını yerinden oynatmak realist bir aktivist çabayla mümkün olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder